Bu Blogda Ara

29 Nisan 2015 Çarşamba

Nisan Ayı Bitenleri


Merhaba, nasılsınız? 
Ve artık yaz geliyor. Yine bir ayı daha bitirdik. Ve şimdi Nisan ayında bitirdiklerimi yazma zamanı. Bu ay bitenler oldukça az aslında. Haydi başlayalım. 
 Ve bitenler arasından ilk sırada Rossmann da satılan vücut peelingi. Daha önceden zeytinyağlı olanını kullanmıştım. Ve ben onu daha etkili buldum. Malesef shea ve bademli olan bu peelingi nemlendirme açısından çok yeterli bulmadım. Tekrar alacağım bir ürün ama zeytinyağlı olanını tercih edeceğim. 
Ikinci sırada bath and body works mağazasından aldığım Amber blush isimli vücut spreyi. Kokusuna kalıcılığa aşığım. Tekrar düşünmeden alacağım. Biraz yoğun ve baharatlı bir kokusu var. Kış ve sonbahara daha uygun olduğunu belirtmeliyim. 

Üçüncü sırada clinique güneş koruyucu krem; 
Çok severek kullandım. Ama cildim lekeye meyilli olduğu için solante markasının lekeye karşı olan güneş korucuyucusuna geçtim. Benim kadar hassas değilseniz öneririm. Yapısı özellikle makyaj altı için kullanıma çok uygun. 

Dördüncü sırada clinique watermellon chubby stick; 
Ayrıntılı yazısını da yazmıştım hatta. Nenlendirmesi başarılı. Doğal bir duruşu var. Keşke renk vermesi biraz daha kalıcı olsaydı. Tekrar alırsam chubby stickleirn intense serisinden almayı düşünüyorum. 
 
Ve son olarak clinique 7day scrub; 
Gördüğünüz gibi sonuna kadar kullandım. Haftada iki defa uyguluyorum ve çoktan diğerini açtım bile. Ince yapısı çizmiyor nazikçe temizliyor. Özellikle üzerine siyah nokta bantları da kullanırsanız siyah Noktaları temizlemede başarılı bir ürün olduğunu Göreceksiniz. 

Benim için Nisan ayı bitenleri bu kadarcıktı. Bol bol da pamuk bitirdim ve yenisini de yine bimden alacagım. 1.75 lira gibi fiyatı ile hep indirimli sayıyorum ben onu. Ve severek kullanıyorum. Siz bu ay neleri birtirdiniz? Benim gibi bakım ürünleri mi çoğunlukta? 

Bir iki güne de Nisan ayında en çok kullandığım ürünleri paylaşacağım. Takibe almayı unutmayın. Sevgiler 

23 Nisan 2015 Perşembe

Nuxe Masque Creme Fraiche De Beaute - Brightening Program Lotion

Günaydın
Bugün size yaklaşık bir buçuk aydır kullandığım, Ümmühan Çelikel'in ve dermoeczanem sitesinin çekilişine katılıp kazandığım nuxe markasının Brightening Program serisinin losyonundan ve nemlendirici maskesinden bahsedeceğim. Nuxe markasının genelde eczanelerde satılmasından dolayı merak ediyordum. Bu çekilişle hediye olarak gelince çok mutlu oldum. Ilk olarak maskeyle başlıyorum. 
Bu tarz maskelerden ben daha önce de la roche posay markasının kullanmıştım. Ve onu da çok sevmiştim. Bu ürünü de severek kullandım. Özellikle peeling sonrası, ya da Duştan sonra temiz cildime fındık büyüklüğünde bir miktarı masaj yaparak uyguluyorum. 
Masaj yaparak uygulamaya kıvamı o kadar uygun ki. Yoğun olmayan bir yapısı var. Yaklaşık olarak 20 dakika kadar beklettikten sonra yine nuxe markasının losyonu ile temizliyorum. Cildim pamuk gibi oluyor diyebilirim. Ama benim cildim karma olduğu için bu maske ile anlaşırken biraz zorlandım. Ama en iyi sonucu 3 güne bir uygulamada aldım. Daha sık kullandığım zamanlarda cildime fazla geldi ve ürünü çekmedi. Belki kuru ciltli olanlar daha sık uygulayabilir ama benim gibi karma ise cildiniz sık kullanıma uygun değil. Hafif bir kokusu da var. Varlığı hissedilen ama kötü kokmayan bir koku. Beni rahatsız etmedi. La roche posay ile kıyaslayacak olursam ben onu daha çok sevmiştim. Bu ürünü kullandığım gecenin sabahında cildimin biraz yağlanma yapıyor. Ancak her sabah yıkadığımız icin cildimizi sorun etmedim. 
Üzerinde 24 saat nemlendirme etkisi var yazıyor ama her gün kullanıma uygun bir ürün olduğunu düşünmüyorum. 
Ancak kuru ciltlilere bu nem maskelerini öneriyorum. Benim özellikle yanaklarım icin çok iyi geliyor. Içerisinde 50 ml var ve almak isterseniz 71 liraya dermoeczanem.com dan alabilirsiniz.
 
Gelelim diğer ürüne. Brightening program nuxe markasının ünlü bir serisi. 
Bu programın vaadi cilde aydınlık vermek, berrak bir görüntü sağlamak ve cildi görünümünü pürüzsüzleştirmek. 

Ben bu programdan şu ana kadar düzenli olarak bu losyonu kullandım. Akşamları nemlendiricimden önce, ya da maske kullandıysam maskeden sonra kullandım. 
Içerisinde 150 ml ürün bulunan bu losyon sık kullanım için ideal. Pamuğa bolca döktükten sonra tüm cilde yedirdim. Ayrıca yine nuxe markasının nemlendirici maskesinden sonra uyguladım. Uygulamaya da devam ediyorum. Temizlemeye değil de daha çok aydınlatmaya ve nemlendirmeye Yönelik bir seri olduğu için sabah akşam uygulamıyorum. Akşamları temizlenmiş cildime uyguluyorum. Gül suyu gibi ferahlatan bir his veriyor. Ve ben ciddi anlamda bu losyonu başarılı buldum. Gerçektende bir süredir makyaj yapmadığım günlerde bile arkadaşlarımdan cildin ışıldıyor ve aydınlık görünüyor şeklinde sözler duyuyorum. Lekeleri açmaya Yönelik bir ürün değil. Daha çok cildi aydınlatıyor ve sağlıklı bir
Parlaklık veriyor. Nem maskesini farklı bulmadım, hemen hemen her ben maskesi gibi. (Loreal, la roche posay ve clinique denediklerim). Ama bu losyonu farklı ve faydalı buldum. Fiyatı da yine dermoeczanem sitesinde 55 lira. Bittikten sonra almayı düşünüyorum. İçeriğini merak edenler için;  Umarım faydalı bir yazı olmuştur. Kullanan var mı bu markayı? Ve siz memnun musunuz? Buradan Ümmühan'a ve dermoeczanem sitesine tekrardan teşekkür ediyorum. Ayrıca www.ummuhancelikel.com sitesinden de nuxe markasının birçok başka ürün inceleme yazısını okuyabilirsiniz. Sevgilerimle. 

Flormar Lip Primer

Merhaba yeniden, 
Bugun size merakla aldığım bir üründen bahsedeceğim. Flormar lip primer, yani dudak bazı. 
17.50 liraya aldım. Cam bir glos görünümlü Şişe içinde satılıyor. Görüntüsü çok şık bence. Yalnız kutusu falan yok. Direk bu şekilde satın alıyorsunuz. Bunu biraz garipsedim doğrusu. 
Neyse gelelim bu dudak bazına. Glos gibi likit ruj görünümlü sandım ilk başta. Ama içinde bildiğiniz göz bazı kıvamında kremimsi bir ürün var. Buna cidden çok şaşırdım. Ben nedense likit ruj diye düşünmüştüm. Yani bildiginiz kremsi bir sıvı var icinde. 
Glos gibi bir aplikatörü mevcut içinde. 

Gelelim uygulamasına;
Makyajı yaptıktan sonra dudaklarıma uyguladım. Ruj Sürer gibi sürdüm. Yalnız ince sürmeye dikkat etmek gerekiyor. Kalın sürerseniz biraz kalın bir tabaka gibi duruyor. 
Sonrasında bir dakika kadar beklemek en iyisi. Ben uzun da beklettim ama o zaman fazla kurudu. Rujun sürümü zorlaştı.
Dudak rengini nötrlüyor. Benim dudak rengim biraz koyudur her açık rengi süremiyorum. O yüzden sürdükten sonra bu renksiz halini çok sevdim. Üzerine de bendeki kalıcılığı en az rujumu sürdüm ki rujun süresini uzatıyor mu görmek için. 
Gelelim izlenimlerime;
Rujun rengini daha da belirgin yaptı. 
Kalıcılığını arttırdı. 
Ruju daha da matlaştırdı. 
Bu yüzden de bununla ilişkili olarak biraz kuruttu. O yüzden hergun kullanıma uygun olmadığını düşünüyorum. 
Çizgilerin görünümünü kısa Süreli azalttı. 
Bir de hani kalıcı likit rujlar vardır dudaktayken gergin hissedersiniz öyle bir his Bıraktı. Yumuşak rujları seviyorsanız çok hoşlanmayabilirsiniz. 
Ve son olarak memnun muyum? 
Tabiki olmazsa olmaz bir ürün değil. Ancak uygun fiyatlı olması, rujun bir kaç saatte olsa kalıcılığı arttırması bence güzel Özellikler. Mat rujları ekstra çok seven biri olduğum için de sevdim. Her gün kullanmayı düşünmüyorum ama kenarda da durdurmam. Sık sık kullanırım. Ben ki far bazını alıp kenarda unutan biri olarak sanırım bu dudak bazını daha çok kullanacağım. Sadece keşke çizgileri ya da pürüzleri de kapatma konusunda daha başarılı olsa demedim değil. Yine de memnun kaldığım bir ürün oldu. Benim için yeni olan bu ürünü kullanan var mı? Siz almayı düşünür müsünüz? Yazarsanız memnun olurum. Sevgilerimle ...

17 Nisan 2015 Cuma

Avon Matte Fuchsia Ruj

Merhaba 
Bugün size benim yaz için favori rujumdan bahsedeceğim. Geçen yaz severek kullandım. Bu yaz da yine favorilerim arasında olacak. Avon geçen yaz mat ruj serisini çıkarmıştı. Bende çok denemek istiyordum. Bunu bilen bir arkadaşım hediye etmişti. Bendeki rengi fuşya. Matte Fuchsia diye geçiyor. 
Mat ruj deyince aklınıza mac in kiler kadar matlık ta da wetnwild kadar matlık gelmesin. Daha çok Sedef sim barındırmayan desek sanki doğru olur gibi. Dokusu daha yumuşak ve dudakları kurutmuyor. Ben severek kullanıyorum. Üstelik kalıcılığı da bence gayet iyi. 
Gördüğünüz gibi rengi iddialı biraz. Ben genelde gözleri hafif tutup bu rengi sürüyorum. Ve mutlaka o gün bir iltifat alıyorum. 
Kutusu siyah. Bence çok şık. Üstelik Sağlam. 

Dudaktaki duruşuna gelecek olursak;
 Çizgilere dolan ya da kurutan bir ruj değil. Bende rengi oldukça soğuk bir renk. Sürdükten yaklaşık yarım saat sonra daha da bütünleşiyor. Durdukça güzelleşen bir ruj. Bugün sürdükten sonra yanına almayı unutmuşum. 5-6 saat kadar tazeleyemedim ve son hali: 

Yemek yedim bişeyler içtim. Ona göre bece gayet iyi. Bu seriden aslında başka renklerde denemek istiyorum ama kararsızım. Öneriniz olursa çok sevinirim. 
Sevgiler...

Fiyatını hatırlayamıyorum. Ama sanırım 15 liraydı kampanyada. Tam net bilemiyorum. 

16 Nisan 2015 Perşembe

Pastel Ojelerim

Merhaba, 
Oje yazısına ne dersiniz? Ojelerimi gözden geçirdiğimde en çok pastel markasının ojelerini tercih ettiğimi farkettim. Yaz da gelirken özellikle en çok kullandığım renkler ile ilgili bir yazı yazmaya karar verdim. Genelde açık renkler tercih ediyorum. Ya da direk bordo ve ya siyahlar. Ama bordo ve siyahları daha çok kış ve sonbaharda kullanıyorum. 
Pastel markasının ojelerinin renkleri ve fiyatları bence gerçekten çok iyi. Fiyatı 2,5 TL civarı ve hemen de bozulmuyorlar. 
Bende ki renkleri bu şekilde. Özellikle 144, 15, 82 ve nudelardan pembe alttonlu princess isimli olanı severek kullanıyorum. 
Yalnız tırnakta soyulma yapmamasına rağmen parlaklıkları beni tatmin etmiyor. Genelde patlatıcı sürüyorum sonrasında. 
Kokuları da malesef biraz belirgin. Pencereye yakın yerlerde sürüyorum. 

Fırçaları keşke biraz daha kıllı olsa. Sürerken zorlanıyorum. Yapıları orta kıvamda. Çok sıvı da değil. Yoğun da değil. Her rengini en az 2 kat sürüyorum. Pek 3. kata ihtiyaç duymasam da tek katın yeterli olduğuna hiç denk gelmedim.
Nude serisine ise cidden bayılıyorum. Bendekiler princess, bone, beige. Bir de bulabilirsem blush isimli olanı alacağım. Aralarından bir tek bone isimli olanı kendime yakıştıramadım. Sıcak alttonlu Arkadaşlara daha iyi gidecektir.  

Bazılarının mesela lila olanın cidden fırçası çok ince. Fırçaları biraz dolgunlaşsa sanırım başka hiç bir markadan oje almam. Renk çeşitlerini çok seviyorum. 



Siz genelde oje de hangi renkleri ve markaları seviyorsunuz? Yaz için Önerilerinizi yazarsanız çok sevinirim. Sevgiler...

14 Nisan 2015 Salı

Clinique Chubby Stick

Merhaba yeniden,
Yeni bir dudak ürünü yazısı ile buradayım. Bugun size bir yıldır elimde olan ve sonlarına geldiğim clinique chubby serisinden bahsedeceğim. 

Bende rengi watermellon isimli 06 Numaralı olan. Nemlendirici yönü kuvvetli olan bu serinin sonradan intense adı altında renklerinin daha da belirgin olan serisi de çıktı. Fiyatı 59 Lira am bir cok kofrenin icinde yer aldığı icin denemek isterseniz daha uygun kampanyaları oluyor. 
Dudağınıza sürdüğünüz zaman kokusuz olması, yapısına rağmen ağırlık vermemesi şahane. Gördüğünüz gibi biraz Şeffaf yapılı. Aslında renkli lipbalmlara benziyor diyebilirim. 

Oldukça parlak bir duruşu var. 

Dudak renginiz açık ise rengi daha belirgin oluyor. Benim normalde biraz koyu renk dudaklarımda belirgin dursun diye önce dudaklarıma ten makyajımda uyguladığım üründen hafifçe uyguluyorum o zaman daha belirgin duruyor. 
Kalıcılığı malesef renk açısından zayıf. Ama nemlendirmesini cidden seviyorum. 
Dudağımda duruşu bu şekilde. Keşke birazda kalıcı olsa. Ama degil. 
Ben artık sonralarına geldim. Tekrar alacak olsam sanırım intense serisini tercih ederim. Biraz daha belirgin renkleri seviyorum sanırım. 
Bugünkü makyajım bu şekildeydi. Ben severek kullandım. Ayrıca allık olarak da kullanıldığını okumuştum. Islak bitişli makyajları sevenler allık olarak sevebilir ama ben tercih etmedim. Sadece allık sürmem gerektiğinde yanında yoksa bi kaç defa uyguladım. 
Umarım yazıyı beğenmişsinizdir. Sevgilerimle...

13 Nisan 2015 Pazartesi

Mac Browset Beguile

Merhabalar, 
Nasılsınız? Umarım şahane bir hafta olur bu hafta sizin icin. Ben size aslında yazmakta geç kaldığım bir kaş maskarasından bahsedeceğim. Geç kaldığımı düşünüyorum çünkü alalı 3 aya yakın oldu ve hergün kullandığım bir maskaraya daha erken yazmalıydım diye düşünüyorum. Uzun süredir kaşlarına kendim Şekil veriyorum. Iki üç ayda bir kuaföre gidiyorum. Bu yüzden de iyice şekli oturdu ama kısım kısım bazı yerler malesef boşluklu. Onları bir süredir kaş farı ile dolduruyordum. Kaş farı ile doldurma işi biraz zor gelmeye başlayınca kaş maskarası arayışına girdim. Instagramdan takip edenler bilir bir ara essence in kaş maskarasını kullandım ama Şeffaf olduğu için iki iş çıkıyordu. Ve sonunda renkli kaş maskarası alarak bu iki işten kurtuldum. 
Mac ten aldığım kaş maskarası mac Browset diye geçiyor. Saçlarımın rengine ve açık tenli olduğum için Beguile yi edindim. Bu kaş maskaraları 55 Liraya satılıyor. Içinde uzun süre yetecek ürün var. En çok içinde minik simlerden dolayı negatif yorumlar var. Eğer en koyu rengi almayacaksınız bence ık renklerde soru. Yok. Çünkü sadece flaşlı yakın çekimde belli oluyor. Eğer koyu rengini almak isterseniz onun yerine Pro long wear serisinden tavsiye ederim. 
Tüm gün kaşlarımın şekli hiç bozulmuyor. Renk olarak da kalıcılığı tüm gün gidiyor. Ben çok memnunum. Tekrar tekrar da almayı düşünüyorum. Şimdi sıra görsellerde 

Flaşlı görünümü ise malesef biraz parlak. Ama bu kadar yakından flaşlı çekimler yapmadığım için ben sorun etmiyorum. Benefit in kaş maskarası daha iyi deniyor bu açıdan ama onun fiyatı sanırm 80 liraya yakındı. 


Umarım aydınlatıcı bir yazı olmuştur. Sevgiler. 

12 Nisan 2015 Pazar

Güneş kremlerim; Clinique Avene Solante

Günaydın 
Nasılsınız? Bugün Güneşli bir gün olacak gibi. Bende daha fazla gecikmeden güneş kremlerimi yazayım dedim. 
Ilk olarak Avene 50+ spf uva uvb korumalı güneş kremi. 50 ml boyutu eczanelerde 60-70 lira civarında satılıyor. Bazen indirimle 50 liraya da bulabilirsiniz. Karma ve kuru ciltlere uygun olarak iki çeşidi mevcut. Seveni çok fazla olan bu güneş koruyucusunu ben sevdim mi? Sevmedim. Nedenlerime gelelim. 
Pompalı bir şişesi var. Kapağı çok kullanışsız. Genelde çıkıyor. 

Kıvamı yoğurt gibi. Kremimsi değil. Minik minik pütürleri mevcut. Cildimi terletiyor. Bende karma ciltlere uygun olanı olmasına rağmen cildime iyi gelmedi. Bitiremedim bile. Köşede durdu. Tek Artı yönü kalıcılığı. Tüm gün deniz kenarında olduğum günlerde kızarıklık yaşamadım. Ben yazın da makyaj yapmayı severim ve makyaj yapanlara çok önermiyorum. Ama yen makyajı çok yapmıyorsanız, sürekli deniz kenarında olacaksanız alabilirsiniz. 
Cilde yedirdikten sonraki Görüntüsü bu şekilde. Her güneş kreminde olduğu gibi patlatıyor. 

Clinique spf 50 ile devam edelim. 
Fiyatı 79 Lira. 50 ml. Clinique.com.tr den de alabilirsiniz. 
Ben bu kremi sonuna kadar kullandım. Hatta ayrıntılı bir yazı da yazmıştım gecen yaz aldığımda. Kremin yapısını çok seviyorum. Rengi zaten beyaz gibi değil. O yüzden makyaj altına da rahatlıkla kullanılıyor. 
Kalıcılığı sadece beni biraz düşündürüyor. Eğer makyaj altına düşünürseniz süper. Ama deniz suyu ile temas edince çok başarılı bir koruma sağladığını düşünmüyorum. Bir de kapağında minik bir kaymak gibi tabaka oluşuyor. Her kullanım sonrası oluşuyor. Onceleri her seferinde peçeteyle alır atardım. Sonradan almadığım zaman o tabakanın aramadığını farkettim. Bu da bir küçük ayrıntı olsun. Gelelim fotoğraflara; 



Ve son olarak solante 50+ spf pigmenta

Bu güneş kremi 89 lira. 150 ml var içinde. Diğer güneş koruyucularına göre pahalı gibi gelse de aile boyu diyebiliriz. Miktarına göre oldukça ekonomik. Solante güneş koruyucuları hem koruyucu hem de tedavi amaçlı tavsiye ediliyor. Solante PigmentaSolante Actinica ve Solante Acnes gibi çeşitleri mevcut. Aslında o kadar çok çeşidi mevcut ki. Akneli ciltler için, kızarıklık sorunu için, çocuklar için... Bende güneş lekelerine karşı olanı. Cildim hassas değildir çok şükür ama Güneş'e karşı malesef savunmasız. O yüzden bu sefer tedavi yönü de olduğunu vaad eden bu güneş koruyucuyu aldım. Bu yaz 150 ml boyu ile banyo bile yapabilirim. Bol bol kullanacağım. Umarım yaz sonunda mutlulukla yazabilirim deneyimimi. 
Gelelim fotoğraflara 

Renk olarak kırık beyaz diyebilirim. Yapısı yoğun. Avene kadar olmasa da sürümü  kolay değil. Bu konu da en iyisi kullandıklarım içinde clinique. Makyaj altında kullanıyorum. Ama bi 15 dk bekliyorum ki cildim biraz kremi çeksin. 

Güneş koruma faktörünün fotoğraflarda beyaz görüntü verdiğini biliyoruz artık. Özellikle yüksek koruma bizi hayalet gibi gösteriyor. Beyaz tenliyseniz ya da güneşten çok çabuk etkileniyorsanız bunu sorun etmemek gerektiğini düşünüyorum. 

Cilt lekelerini azaltmak mümkün ama yine de güneş cildimize dost değil. Önceden önlem almayı unutmayın. Gerek cilt kanseri, gerek lekeler, gerek yaşlılık... Güneşten korunmayı ihmal etmeyelim. Kocaman bir şapka ve güneş gözlüğünüzü de çantanızdan ayırmayın. Sevgilerimle...  

Sizin severek Kullandığınız önereceğiniz güneş koruyucunuz hangisi? 

10 Nisan 2015 Cuma

Ölmek Kolaydır Sevmekten

Sıcağı Sıcağına yazmam gerek. Mart ayının favorileri derken Mart ayında yayımlanmış olan bu romanı anlatmam lazım. Ahmet Altan'ın son kitabı Ölmek Kolaydır Sevmekten i yeni bitirdim. 
Genel bilgilere bakacak olursak 572 sayfa. Everest yayınevi tarafından Çiğdem Uğurlu editörlüğünde yayımlanmış. D&R dan 24 Liraya aldım. Yaklaşık 1 haftada ancak bitirebildim. 

Kitabı'n Kapağı bu şekilde. Siyah beyaz olması doğru bir seçim bence çünkü kitap tam da Osmanlı'nın Balkan savaşları, Ittihat ve terakki partisi Dönemleri hükümet savaşları, güç savaşlarından bahsediyor. Aynı zamanda Aşka teslim olmayan güçler savaşı ilişkileri de birleştiriyor. Sayısız baş karakter var. Bu yüzden bazen bir Sayfayı tekrar okudum. Bazen başa dönüp baktım. Bıktım mı peki? Hayır bıktırmadı. Karakterleri çok ayrıntılı anlatmış Ahmet Altan. Ve hikayenin içindesiniz gibi geliyor. Bazen akmıyor, ama bazen de ilişkileri öyle güzel anlatıyor ki kelimesi içiyor, böylesi bir aşkı arzulatıyor insana. Tek bir aşk da yok. Tek bir hikaye de yok. Eğer kelimleri irdelemek, uzun uzun okumak isteyeceğiniz bir dönemdeyseniz okumalısınız. Biraz Kürk Mantolu Madonna gibi. 160. Sayfaya kadar ben Romanın içine giremedim. Ama sonrasında aklımdan çıkmadı. Boş zamanlarımı kolladım ki kitabımı elime alayım diye. Bir kaç çok sevdiğim kısımları da sizinle paylaşmak istiyorum. Belki fikir olur anlatımına. 

Ragıp Beyi sevdim en çok aslında. Dilara Hanım'a hak verdim de gariptir. Şeyh efendiye saygı duydum. Nizam'ı Çocuğum gibi kaygıyla izledim. Anya'ya üzüldüm çok. Mihrişah Sultan'a gıpta ettim. 

Her karakteri ayrı sevdim sanırım. Ölüler ile konuşan Osman karakteri 3 kitaptır Ahmet Altan'ın kitaplarında yer alıyormuş. Son sayfa da farkettim. 
Eğer farklı bir kitap okumak biraz kendinizi zorlamak isterseniz mutlaka göz atın. Sevgiler.